Kayıtlar

Popüler Yayınlar

Güzel Atlar Ülkesi - Kapadokya

Resim
Güzel Atlar Ülkesi Kapadokya üç günde bizi büyülemeyi başardı.  Şehrin gürültüsünden uzak huzurlu havası, başınızı nereye çevirseniz panaromik manzaraları, rengarenk balonlarıyla bizi hemen içine çekti. Havaalanından araba kiralayıp sabah yorgunluğumuzu biraz olsun üstümüzden atmak için otelimize yöneldik. Kapadokya bölgesi birkaç şehirden oluştuğundan, gidilecek yerler birbirine çok yakın olmayabiliyor; toplu taşıma alternatifi de yoğun olmadığı için araba kiralamak gerekli. Otelimiz Göreme'nin dar sokakları arasında minik ve otantik bir otel. Taş duvarları, vintage mobilyaları ve bol çeşitli kahvaltısıyla bizden tam puan aldı. Otelde biraz dinlendikten sonra Güzel Atlar Ülkesi'ni keşfe çıkma zamanı... İlk gün öğle yemeği tercihini Uçhisar'daki Seki Restoran 'dan yana kullandık. Uçhisar Kalesi'ne yürüme mesafesinde. İnsana huzur veren bir manzarası ve sessizliği var. İçeride çıtır çıtır yanan sıcacık şömine ve harika müzik listesi mekana dingi

Komşu Ziyareti - Sakız Adası (Chios)

Resim
        İki günlüğüne komşu ziyareti yapmaya karar verdiğimizde, Chios'u diğer Yunan adaları (mesela Samos) gibi küçük olduğunu düşünüp, daha fazla vakit ayırmamıştık. Ancak adaya ayak bastıktan sonra yanıldığımızı anladık, keza sadece Güney kısmı için bile en az 3 gün ayırmak gerektiğini bilmiyorduk.       Chios, diğer adıyla Sakız Adası Yunan Adaları içinde en geniş yüzölçümüne sahip adalardan birisi. Bu nedenle plan yapmadan önce tatil sürelerini daha uzun tutmak, ya da kısa süreliğine gidilecekse, tek bir bölüme yoğunlaşmanızı öneririm.       Adaya giden feribotlar Çeşme Limanı'ndan hareket ediyor. Chios'a gitmek, Kadıköy'den Büyükadaya gitmekten daha kısa sürüyor :) Bu nedenle haftasonu yurtdışı kaçamağı yapmak isteyenler için birebir.      Adaya ayak basar basmaz limandaki acenteden minik arabamızı kiraladık. Bu sonraları "iyi ki yapmışız" diyeceğimiz bir hamle oldu. Çünkü plajlar ve ada köyleri merkezden uzakta kalıyor. Biz merkezdeki minik o

Benim Aşk Adam- Bozcaada

Resim
      Çok uzun zamandır gitmek istediğim  bu güzel adanın bende çok özel bir yeri olacağını hiç bilmeden çıktım yola.       Ada feribottan indiğinizde hemen kendini teslim etmek istemiyormuş gibi sizi kalesiyle karşılıyor. Ancak mavi, kırmızı, mor cumbalı Rum evleriyle, damla sakızı kokularıyla misafirperverliğini çok geçmeden gösteriyor.       Adanın yoğun sezonlarınla konaklama için yer bulmak zor olduğundan, gitmeden birkaç hafta önce minik butik oteller araştırma yapmakta fayda var, biz bu konuda biraz geç kaldığımız için merkezin biraz dışında bir otelde kaldık (limana uzaklığı 5 dk:) Buradaki oteller genellikle birkaç odalı, tatlı ailelerin işlettiği, taze kahvaltılarıyla ve güleryüzlü personelleriyle biliniyor.       Kültür gezisi için ideal bir yer olduğu söylenemez, keza tek bir müzesi, kalesi ve birkaç tane manastırı mevcut. Birazcık da olsa tarih koklamak için Bozcaada Kalesi; Bu kadar şirin bir ada olmanın getirdiği zorluk tarihi boyunca Fenikeliler, Ce